Burun Estetiği


Burun Estetiği (Rinoplasti)

Burun ameliyatları, sağlık sorunları veya estetik kaygılar sonrasında gündeme gelir. Sağlık sorunlarını iki grup altında toplamak mümkündür

1. Burundaki yapısal bozukluklar

Burundaki yapısal bozukluklar kişinin düzgün nefes almasına engel olur ve burun bu işlevi yerine getirme özelliğini kaybeder. Olası bu sorunlar kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler. Bu bahsedilen durumlar genetik olabileceği gibi, geçirilmiş travma gibi sebepler sonucunda hava kanallarının daralması veya tıkanmasıyla da oluşabilir.

2. Burundaki şekil bozuklukları

Burundaki şekil bozuklukları ise aynı şekilde genetik sebepler dolayısıyla olabileceği gibi sonradan çarpma, düşme ya da benzeri travmalarla, yanık veya çeşitli hastalıklar sonucunda da görülebilir. Şekil bozukluklarının kişide psikolojik sorunlara da sebep olması da mümkündür. Burun estetiği ameliyatları (Rinoplasti) bu sorunların çözümünü kısmen ya da tamamen sağlar.

Estetik nedenlerle yapılan burun ameliyatları

Estetik sebeplerden dolayı burun ameliyatı (Rinoplasti) yaptırmak isteyenler genellikle yüz yapılarına uygun olmadığını düşündükleri burun şekillerinin istedikleri şekle getirilmesi talebinde bulunurlar. Aslında burun estetiği operasyonu öncesinde hastanın talebi her ne kadar dikkate alınsa da hekim tecrübesi ve tıbbi bilgileri ile en doğru şekil tercihinde ana etken olmalıdır. Hekim hem estetik açıdan güzel görünecek hem cerrahi açıdan doğru olacak seçimi hastanın düşüncesini de alarak yapacaktır.

Genelde toplumdaki popüler kişilere fiziksel olarak da benzemek isteyenler estetik ameliyatlara başvurarak bu kişiyi referans gösterirler. Burun yüz estetiğinde en önemli noktalardan olduğu için burun ameliyatlarında da bu isteklere çok rastlanır. Bu isteklerde hekimin tavrı hastanın gerçekten bu estetiğe ihtiyacı olup olmadığını tespit etmek ve gerekirse hastayı bu operasyondan vazgeçirmek olmalıdır. Ancak kişinin gerçekten estetik olarak görünümünü etkileyen ya da kendini iyi hissetmesine engel olan bir durum varsa rinoplasti gerçekleştirilir.

Burun şekli yapılan ölçümler sonrasında yüzün yapısına göre belirlenen oranlarla seçilir. Burun yüzün tam ortasında yer almasına rağmen aslında dikkat çekmemesi beklenen bir organdır. Yüz yüze konuşma yaparken karşımızdaki kişinin gözlerine ve dudaklarına bakarak iletişim kurarız, buruna bakmayız. Bu durum bize burunun dikkat çekmemesi gereken bir şekilde olmasının gerektiğini göstermektedir. Bu nedenle burun estetiğinde amaç yüz yapısına uygun doğal görünümlü bir sonuç elde etmek olacaktır.

Kimler Burun Estetiği Yaptırabilir?

Burun estetiği operasyonları kişinin gelişim çağının sona ermesinden sonra yapılabilen bir ameliyattır. Burnun son şeklini alması gereklidir ve bu sebeple gelişimin tamamlanmış olması şarttır. Ayrıca bu gelişimin psikolojik yönü de uzman ve tecrübeli doktorlar tarafından incelenir.

Revizyon Rinoplasti Ameliyatı Nedir?

Daha önce rinoplasti ameliyatı geçirmiş kişilere sonuçtan memnun olmadıkları durumlarda hekimleri ile görüştükten ve hekimin uygun görmesinden sonra yeniden burun estetiği operasyonu yapılması “Revizyon rinoplasti” olarak adlandırılır. Önceki ameliyatlar sırasında buruna müdahale edildiği için revizyon ameliyatları ilk kez yapılan burun ameliyatlarına göre daha zordur.

Deviasyon (Burun Eğriliği) Ameliyatı Nedir?

Burun eğriliği ya da deviasyonu iki şekilde görülür. Sadece burun içindeki yapıları ilgilendiren türü de görülür. Aynı zamanda hem içeride hem de dışarıdaki yapıları etkileyen ve dışarıdan burunda eğrilik görünümüne neden olan bir çeşit de söz konusudu. Bu tarzda eğrilikler hava yolunu tıkayabilir. Ancak burun eğriliği her zaman nefes alma problem yapmaz. Oksijenin yeterince alınamaması organların istenilen düzeyde beslenememesine sebep olur. Uyku düzenini de etkileyen bu durum insanın dinlenmesine de engel olarak yaşam kalitesinin bozulmasına sebebiyet verir. Yapılan muayene sonrası ve hastanın şikayet düzeyi dikkate alınarak içeride ve dışarıda mevcut olan eğrilikleri düzelterek daha iyi bir nefes alma ve estetik bir görünüm elde etmek mümkündür.

Burun Estetiği Ameliyatı Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Ameliyat öncesinde bazı ilaç kullanımlarında kısıtlamalar gerekir. Ayrıca tüm genel anestezi operasyonlarında uygulanan kurallar bu ameliyatlarda geçerlidir. Uzman doctor ve sağlık personeli tarafından hastaya bu kurallar aktarılır.

Burun Ameliyatı (Rinoplasti) Nasıl Yapılır?

Burun estetiği ameliyatları genel anestezi altında yapılır. Uygun donanıma sahip hastane koşullarında ameliyathanede yapılması şarttır. Ameliyatlar kapalı ya da açık teknikle yapılır. Ameliyat süresi 1-3 saat arasında sürer.

Burun Ameliyatı (Rinoplasti) Sonrası

Hasta bir gece tedbir amaçlı hastanede kalır. Burun ameliyatı sonrası bazı durumlarda geçici morluk ve şişlikler oluşur. Ancak belli bir süre sonra bu durum ortadan kalkar. Tampon konulmuşsa 2-4 gün sonra tampon alınır. Kemik iyileşmesinin kısmen gerçekleştiği düşünülen 6-8. günlerde burun üzerine konan ateller çıkarılır. Açık rinoplasti yapılır ise belli belirsiz bir iz bırakarak iyileşme görülür.

İlk birkaç gün boyunca çok hafif sızıntılar ve hafif tıkanıklıklar görmek olasıdır. İlk bir ay içerisinde burun içerisinde ameliyata bağlı ödem nedeniyle nefes almayı hafif düzeyde olumsuz etkileyebilen şişlikler de olabilir. Doktor tarafından önerilen ilaçlarla bu şişlik giderilir.

Ameliyat sonrası işe başlaması süresi yapılan ameliyatın tekniğine, yapılan işlemlere, hastanın iyileşme potansiyeline, hastanın yaptığı işe ve içinde yaşadığı çevreye göre değişir. Masa başı iş yapan hastalar burundaki atellerinin görüntüsünü önemsemezler ise dördüncü gün iş başı yapabilirler. Çok aktif çalışan kişilere için 7-10 gün arasında işe başlamaları önerilir.

Sigara kullanımı iyileşme sürecini olumsuz etkiler. Tedavi sürecinde bazı dış etkenlere de dikkat etmek gerekir. Güneş ışığından 3 ay süre ile korunmalıdır. Kapalı ameliyatlar sonrası kesi olmadığı için güneş ışığına karşı ekstra bir koruma almaya gerek yoktur, ancak unutulmamalıdır ki; güneşten korunmak cildin erken yaşlanmasını engellemek için her zaman önemlidir. Yüzme, koşma ve benzeri aktiviteler yapılan işlemlere ve tekniğe göre belirli süreler kısıtlanır. Kontakt lens ve gözlük kullanımı hakkında doktordan ayrıca bilgi alınması önerilir.

Burun ameliyatları sonrası tamamen iyileşme 3-6 aylık bir süreç sonusunda gerçekleşir.


Meme Estetiği


Meme Büyütme

Güzel ve şekilli göğüslere sahip olmak şüphesiz ki birçok kadının arzu ettiği bir şeydir. Bu nedenle günümüzde birçok kadın meme büyütme operasyonunu tercih eder.

Meme büyütme kimlere yapılır?

daha simetrik, hacimli, dolgun ve dik göğüsler için ameliyat yapılır.

Meme küçüklüğünün en uygun ve sağlıklı çözümü silikon meme protezidir. Kişinin kendisinden alınan yağ dokularıyla yapılan büyütme işlemleri de denenebilir, ancak bunlarda eriyip hacimde azalmaya neden olabileceği için genellikle tercih edilmezler. Yağ enjeksiyonu ile göğüs büyütme yöntemine en uygun hastalar vücudunda yağ oranı fazla olan hastalardır. Aynı zamanda bu şekilde bölgesel yağ miktarı da azaltılır.

Meme büyütme operasyonlarında kullanılan protezler nasıldır?

Silikon protezler damla (anatomik) ve yuvarlak olmak üzere 2 tiptir. Kişinin göğüs yapısına, boyuna, omuz-gövde ilişkisine, meme cildine, hastanın isteği ve cerrahın uygun gördüğü duruma göre protez uygunluğuna karar verilir. Meme protezlerinin dış çeperi silikon bir kılıftan oluşur. İçinde ise silikon jel bulunan ürünlerdir. Çeperleri pürtüklü veya düz yüzeylidir. Hacim, taban çapı ve yükseklik açısından değişik boyutları mevcuttur.

FDA onaylı, en son teknoloji ile üretilmiş protezlerle yapılan meme büyütme ameliyatında herhangi bir sağlık sorunu olma ihtimali çok düşüktür. Yapılan çalışmalarda silikon protezinin meme kanseri ile ilişkisi bulunmamıştır. Meme protezleri çok uzun yıllar kullanılır. Herhangi bir problem oluşmadıkça değiştirilmeleri gerekmez.

Meme büyütme operasyonu geçiren kişiler emzirebilir mi?

Bu soru kadınların en çok aklına takılan soruların başında gelir. Anne olmamış birçok genç kadın bu sebeple meme büyütme operasyonu yaptırmaya çekinirler. Ancak yapılan araştırmalar da göstermiştir ki, uygulanan protez emzirmeye engel oluşturmaz.

Meme büyütme ameliyatı nasıl yapılır?

Operasyon 1-2 saat kadar sürer. Hasta aynı gün veya bir gece hastanede kaldıktan sonra taburcu edilir.

Silikon protezler memeye yerleştirilme yerine göre, kas (Pektoralis majör kası) altı, kas üstü veya hem kas altı hem de kas üstü (Dual plan) olmak üzere 3 yöntemle yerleştirilir.

Protez, en sıklıkla meme altı kıvrım yerinden, daha az sıklıkla da meme ucu etrafından, koltuk altı bölgesinden veya göbek bölgesinden konur.

Meme büyütme ameliyatlarıyla çok hafif meme sarkmaları da giderilir Ancak orta ve ileri sarkmalarda meme dikleştirme ameliyatlarını dahil etmekte fayda vardır.

Ameliyat sonrası dönemde dikkat edilecek noktalar nelerdir?

Kas altına konulan protezlerde biraz fazla olmak üzere, protez ameliyatlarında verilecek ağrı kesicilerle azaltılacak kadar ilk 2 gün ağrı görülmesi olasıdır. Meme bölgesi ve etrafında şişlik ve morluklar görülür. Genelde 2 hafta içinde kaybolurlar. Ancak memedeki şişliklerin tamamen inmesi ve memenin en son halini alması 6 ay ile 1 yıl arası bir süre devam eder.

Ameliyat sonrası dönemde kişi çok ağır işler yapmıyorsa 3 gün sonra işine ve normal hayatına döner. Yaklaşık bir ay boyunca ağır egzersizlerden ve yük kaldırmaktan uzak durulması önerilir.

Ameliyatla oluşabilecek riskler nelerdir?

Ameliyata bağlı kanama ve enfeksiyon nadir olmakla birlikte görülebilen durumlardır. Bazı hastalarda meme başlarında azalan veya artan duyu değişiklikleri olabilir. Bu durum genellikle geçicidir.

Proteze karşı vücut kapsül denilen zarımsı bir madde üretir. Bu zar, ince halde iken herhangi bir probleme neden olmaz. Ancak bu kapsül bazı hastalarda orta ve ileri boyuta ulaşabilir. Bu durumda ikincil bir müdahale gerekebilir.

Protezin yırtılma ihtimali araç içi trafik kazası, yüksekten düşme ve kesici alet yaralanmaları gibi ciddi göğüs travmaları durumları dışında pek mümkün değildir.

Meme Asimetrisi Nedir? Nasıl Oluşur?

Meme asimetrisi, her iki memenin orantısız gelişimi olarak karşımıza çıkan ve oldukça sık rastlanan bir durumdur. Eğer çok belirgin farklar yoksa kişi bunu kabullenir ve böyle yaşar; ancak aşırı farkları bulunanlar için ameliyat şarttır.

Meme Asimetrisi Çeşitleri Nelerdir?

Tek meme normal, tek meme küçük ise küçük olan meme, yağ eklenerek veya implant ile büyütülür. Bu tarz meme asimetrisi olanlarda, normal büyüklüğe sahip memenin sarkıklığı yaygın olarak görülen bir sorundur. Normal olan memedeki bu sarkıklık ise ameliyat esnasında yukarı kaldırılarak düzeltilir.

Tek meme normal tek meme büyükse, büyük olan meme küçültülür. Tek meme büyük diğer meme küçükse, küçük memeye implant takılarak büyütülür ve büyük meme küçültülür.

Bazı durumlarda genç kızlarda memenin teki doğuştan hiç gelişmez. Bu kişilerde alttaki kas dokusu ya az gelişmiştir ya da hiç oluşmamıştır. Hatta vücudun o tarafındaki el parmakları da yapışık olabilir. Buna poland sendromu denir. Bu durumdaki hastalarda meme bulunmayan bölgeye, kendi vücudundan deri-kas kılıfı alınarak nakledilir ve altı implantla desteklenerek işlem tamamlanır.

Memedeki Aşırı Büyümenin Sebepleri Nelerdir?


Meme Asimetrisi Ameliyatı Sonrası İz Kalır mı?

Eskiden meme asimetrisi ameliyatlarında "T" şeklinde bir kesi açılırken, şimdi ameliyat sonrası izleri minimuma indirmek için, meme ucundan aşağıya doğru "I" şeklinde kesiler açılır ve bu şekilde iz kalma olasılığı en aza indirilir.

Meme Ameliyatı Sonrası

Hastaların, doktorun tavsiye edeceği süre boyunca sadece sporcu sütyeni ve özel bir korse giymeleri yararlıdır. Ağır yük kaldırmamak gerekir. Sigara içilmemelidir. 8-10 gün kadar sırtüstü veya yan yatılması tavsiye edilir.

Jinekomasti

Jinekomasti; genetik problemler, hormon bozuklukları, karaciğer rahatsızlıkları, siroz, kanser, alkol bağımlılığı, sürekli ilaç kullanımı ve aşırı kilo gibi nedenlerle erkeklerde kadın tipi meme büyümesi olarak tanımlanabilir. Jinekomasti, göğüs bölgesindeki yağ veya meme dokusunun anormal bir biçimde artmasından oluşabileceği gibi her ikisinin birden çoğalmasıyla da gerçekleşebilir.

Erkek çocuklarda ergenlik döneminde geçici jinekomasti görülebilir. Bu durum, adından da anlaşılabileceği gibi yüksek olasılıkla geçicidir; meme fazlalığı ameliyata ihtiyaç kalmadan 17-18 yaşlarında kendiliğinden kaybolur. Kişi yetişkinliğe adım atmasına karşın jinekomasti devam ediyorsa ameliyat gereklidir. Jinekomasti ameliyatı rahatsız edici bir görüntü yaratan, erkeklerin özgüveni ve yaşam motivasyonunu düşüren meme bölgesindeki fazla dokuların liposuction (yağ aldırma) veya cerrahi yöntemle alınması olarak tanımlanabilir. Jinekomasti sorununun spor veya diyetle düzeltilmesi mümkün değildir. Jinekomasti ameliyatı sayesinde erkekler güvenli, konforlu ve en önemlisi sağlıklı bir şekilde gizlemek zorunda hissetmeyecekleri, estetik bir vücuda sahip olabilirler.

Jinekomasti ameliyatı nasıl yapılır?

Estetik cerrah öncelikle konsültasyon yaparak memedeki büyümenin yapısına göre jinekomasti ameliyatında hangi yöntemi kullanacağını belirliyor. Ameliyathane ortamında, genel anestezi altında gerçekleştirilen jinekomasti operasyonu yaklaşık 1-2 saatte tamamlanıyor. Yağ dokusu nedeniyle oluşan jinekomastide liposuction tekniği uygulanıyor. Bu teknikte yağlar, ultrasonik ses dalgalarıyla parçalanıp eritilerek vakum yöntemiyle vücuttan dışarı atılıyor. Parçalanıp sıvı hale gelen yağın vücuttan çıkarılması için işlem yapılan bölgeye 3-4 milimetrelik bir kesi açılarak kanül (ince boru) yardımıyla vakumlama işlemi gerçekleştiriliyor. Kanüller için açılan kesiler milimetrik olduğu için uygulama sonrasında ciltte hiçbir iz kalmıyor.

Hem yağ hem de meme dokusu nedeniyle oluşan jinekomastide ise çözüm olarak cerrahi yöntem kullanılıyor. Cerrahi yöntemde kesi, meme başıyla cilt arasındaki geçiş noktasında, yarım ay şeklinde yapıldığından izi tamamen gizlenebiliyor. Bu yöntemde yağ ve meme dokusunun yanı sıra cilt fazlalığı da alınabiliyor. Estetik bir yaklaşımla, güncel teknoloji kullanılarak gerçekleştirilen jinekomasti ameliyatı iz bırakmadan, dışarıdan kesinlikle belli olmayacak bir biçimde yapılıyor. Ameliyat sonrasında kişi aynı gün veya bir gün sonra taburcu ediliyor. Eğer vücut performansı gerektiren bir işte çalışmıyorsa 3-4 gün sonra günlük hayatına rahatlıkla dönebiliyor.

Jinekomasti ameliyatı sonrasında nelere dikkat edilmeli?

Jinekomasti ameliyatı sonrasında ilk birkaç gün çok hafif bir ağrı hissedilebiliyor. Ağrı kesicilerle sürecin daha konforlu geçirilmesi sağlanıyor. Hedeflenen görüntüye ulaşılması için ameliyattan sonra göğüs bölgesi sıkı bir şekilde bandajlanıyor. Operasyondan iki gün sonra, bandajlar çıkartıldığında duş alınabiliyor.

Jinekomasti ameliyatından 1 hafta sonra yüzme, koşma, basketbol, futbol gibi ağır performans gerektirmeyen sporlar yapılmasında bir sakınca yok. Body building gibi ağır sporlara ise 1 ay sonra başlanması öneriliyor. Yine bir ay boyunca ağır yük kaldırmaktan kaçınılması gerekiyor. Göğüs bölgesinin son şeklini alması için ameliyattan sonraki 1 aylık süreçte korse kullanılması büyük önem taşıyor. Operasyon sonrasında 3 ay boyunca göğüste çok hafif bir sertlik hissediliyor. 6 ay sonra vücudun son şeklini almasıyla birlikte kişi sanki hiç ameliyat olmamış gibi görünüyor.

Jinekomasti yeniden oluşur mu?

Jinekomasti ciddi bir kilo artışı veya alkol bağımlılığı yoksa kolay kolay tekrar eden bir problem değildir.



Meme Dikleştirme

Gebelik, emzirme, yaşlanma, genetik ve hızlı kilo alıp verme gibi nedenlerle göğüsler yer çekiminin de etkisiyle sarkıp biçimlerini kaybederler. Bu da hastaları özgüven azalmasıyla beraber psikolojik açıdan kötü yönde etkiler.

Meme dikleştirme operasyonları ile kadınlarda arzu edilen şekilde dik ve daha diri duran göğüslere sahip olmak mümkündür.

Ameliyat nasıl yapılır?

Ameliyat genel anestezi altında yapılır. Ameliyat süresi memenin sarkma derecesi ve dolgunlaştırılmaya ihtiyaç duyulup duyulmamasına göre 2-4 saat arasında değişir.

Bu ameliyatla fazla ve sarkmış cilt alanları çıkarılarak meme dokusu dikleştirilerek aynı zamanda dolgunlaştırılır. Bu dolgunlaştırmada kişinin kendi dokusu yeterli değilse silikon protezler veya yağ enjeksiyonu yöntemlerinden de yardım alınır. Aynı zamanda büyümüş ve sarkmış meme ucu da olması gereken yer ve büyüklüğe getirilir.

Bu ameliyatta meme başında ve meme altı katlantı bölgesine doğru sarkmanın derecesine göre değişik oranlarda iz kalır. Şunu bilmek gerekir ki iz bırakmayan meme dikleştirme ameliyatı yoktur. Ancak bu izler zamanla daha az belirgin hale gelir.

Meme başı aşağıya doğru çok sarkmamışsa ve hacim eksikliğiyle birlikte az miktarda sarkma varsa bu tip memelere protez yerleştirilip hem meme dolgunluğu sağlanır, hem de meme dikleştirilir.

Memede süt kanalları çok etkilenmediği için emzirme problemlerinin olması çok nadirdir.

Ameliyat sonrası dönemde dikkat edilecek noktalar nelerdir?

Ameliyat günü veya bir gece hastanede kaldıktan sonra hasta taburcu edilir. İlk gün ağrı kesicilerle azalan ağrının dışında diğer günlerle ağrı pek beklenen durum değildir.

Meme etrafında genelde 2 haftada geçecek şekilde şişlik ve morluklar olur. Bazı hastalarda meme içerisine genelde 1-2 gün sonra çıkarılacak şekilde drenler yerleştirilir.

Ameliyattan sonra 3-4 hafta kullanılacak şekilde sporcu sutyenleri giydirilir. Eğer hasta ağır iş yapmayı gerektirecek işlerde çalışmıyorsa üçüncü günden sonra işine devam eder. Yaklaşık bir ay kadar ağır egzersiz ve işten uzak durması önerilir.

Meme dikleştirme ameliyatları memeye iyi görüntü verebilen iyi sonuç veren ameliyatlardır. Ancak ameliyattan sonra gebelik, emzirme, hızlı kilo alıp verme ve yaşla beraber yer çekiminin de etkisiyle bir miktar sarkmalar olabileceği unutulmamalıdır.

Meme Küçültme

Meme büyüklüğü şikayeti ile başvuran hastaların birçoğu estetik kaygıların ötesinde sağlık problemlerinden kaynaklı olarak meme küçültme operasyonuna ihtiyaç duyarlar.

Özellikle genç yaşlarda meme büyüklüğü kişinin psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalmasına da sebep olur. Meme büyüklüğü, iskelet sistemini de etkiler. Memelerin yaptığı ağırlık vücudu öne doğru zorlamakta ve boyun fıtığını, sırt bölgesinde kamburlaşmayı, kollarda sinir sıkışmasına bağlı güç kayıpları gibi rahatsızlıkları tetikler. Osteoporoz ile birlikte iskelet sistemindeki bu baskı artar. Bu sıkıntıların çözümü genellikle cerrahidir ve meme küçültme operasyonu gerekir.

Ameliyat nasıl yapılır?

En az cerrahi izi bırakacak şekilde maksimum şekil oluşumunu elde etmek amaçlanır. Bu nedenle ameliyat öncesi meme ölçümleri ve çizimleri iyi planlanmak gerekir. Bu aşama, elde edilecek cerrahi sonuç için en az ameliyat kadar önemlidir.

Redüksiyon mamoplastisi adı da verilen meme küçültme ameliyatı ile meme boyutunda küçülme, şekil verme ve memeye daha dik bir görünüm kazandırılır. Bu ameliyatlarda büyük memeden cilt, cilt altı yağ dokusu ve meme dokusu ile birlikte süt bezi dokuları da çıkarılır.

Meme küçültme ameliyatlarında sadece küçültme değil, aynı zamanda dikleştirme ve kaldırma işlemleri de yapılır. Ayrıca areola denilen meme ucu boyutu büyükse küçültülüp şekil vermek de mümkündür.

Meme küçültme ameliyatlarında kişiden kişiye değişmekle birlikte sutyen bölgesi veya bikini altında kalan izler görülür. Bu izler yapılan ameliyat tekniği ve memenin küçültülme derecesine bağlı olarak meme başı-areola etrafında ve meme altı katlantı bölgesine doğru ters T, J veya L şeklinde izler olarak göze çarpar. İlk aylarda belirgin ve kırmızı renkte olan bu izler, ilerleyen zamanlarda renkleri açılıp, daha az fark edilir seviyeye gelir.

Ameliyat süresi memenin boyutu ve uygulanan tekniklere bağlı değişmekle birlikte 2-4 saat civarında sürer.

Ameliyat sonrası dikkat edilecek noktalar nelerdir?

Ameliyat genel anestezi altında gerçekleşir. Genellikle bir gece hastanede kaldıktan sonra hasta taburcu edilir.

Ameliyattan sonra yaklaşık 1-4. günlerde çıkarılacak şekilde her iki meme bölgesine drenler yerleştirilir. İlk 2 gün ağrı kesicilerle azaltılacak şekilde ağrılar görülür. Meme etrafında şişlikler veya morluklar görülmesi de olasıdır. Ancak bunlar genelde 2 hafta sonra tamamen geçer.

Ameliyat sonrası ödemi azaltacak şekilde özel sporcu sutyenleri giydirililir. Ameliyattan 4-5 gün sonra masa başı işlerine dönmek mümkündür. Genellikle 3-4 hafta boyunca egzersiz ve çok ağır yük kaldırma önerilmez.

Memedeki şişliklerin tamamen geçmesi ve memenin son halini alması 6-12 ay kadar sürer.

Meme küçültme ameliyatı sonrası emzirilir mi?

Bazı durumlarda süt kanalları da bir miktar çıkarıldığı için hamilelik sonrası emzirme fonksiyonlarında da etkilenme söz konusu olabilir. Yapılan bazı çalışmalarda bu oranın yüzde 10-20 oranında olduğu ortaya konmaktadır.

Riskli gruplar kimlerdir?

Diyabetik hastalarda, sistemik hastalığı olanlarda, çeşitli vitamin ve mineral eksikliği durumlarında, özellikle sigara içenlerde olmak üzere yara iyileşme problemleri ve yarada oluşabilecek izlerde belirginleşme durumu görülebilir. Bu nedenle bu hasta gruplarına olası riskler anlatılmalıdır.



Vücut Estetiği

Karın Germe (Abdominoplasti)

Aşırı kilo alıp verme, hormonal durumlar, geçirilmiş hamilelikler sonrası karın bölgesinde yağlanma, derinin sarkması, cilt çatlaklarının oluşumu ve karın kaslarının gevşekliği durumunu görmek mümkündür. Bu durumlarda karın germe ameliyatına başvurulur.

Özellikle uygun diyet ve egzersizle düzelmeyen karın derisi sarkıklığı ve karın kası gevşekliği olan kişiler karın germe ameliyatı için uygun adaylardır. Abdominoplastiyi kilo vermeden daha çok karın şekillendirme ameliyatı olarak görmek gerekir.

Karın germe ameliyatına karar vermeden önce eğer hasta kilolu ise zayıflayıp ideal kiloya düşmesi önerilir. Kilolu hastalarda karın derisi kalınlığı da fazla olduğundan, normal kilodaki hastalar kadar iyi sonuçlar elde etmek kolay değildir. Bu nedenle önce diyet ve egzersiz önerilir. Egzersiz ve diyetle kilo verdikten sonra sarkmalar için gelen hastalar en uygun hasta grubu arasında yer alır.

Ameliyat nasıl yapılır?

Karın ön duvarındaki kaslar arasındaki bağlar zayıflayıp yırtılınca kaslar arasında ayrılmalar olur. İç organlarının baskısıyla karın dışa doğru çıkık ve sarkmış olarak görünür. Karın germe ameliyatlarıyla karındaki kaslar sıkılaştırılıp, karın ön duvarı daraltılıp, fazla olan yağ ve cilt dokuları alınmış olur. Bu ameliyatla aşağı doğru sarkmış olan göbek deliğinin yeri de değiştirilebilir. Karın germe ameliyatı ile karındaki çatlaklar tümüyle geçmese de büyük kısmı düzelmiş olur.

Karındaki deformiteye bağlı olarak total veya mini karın germe ameliyatı şeklinde yapılır. Total abdominoplastide karın bölgesinde sarkma ve yağlanma belirgin, karın kasları ayrışmasının ileri boyutta olduğu durumlarda düşünülür. Yağlanma ve sarkma durumu göbek altı bölgesinde sınırlıysa bu durumda mini abdominoplasti düşünülür. Göbeğin yeri değiştirilecekse göbek çevresinde ve iç çamaşırı bölgesinde kalacak şekilde izler olur.

Genellikle karın germe işlemine liposuction ameliyatı da ilave edilir. Bu sayede daha iyi görünüş sağlanır.

Ameliyat süresi ne kadardır?

Karın germe ameliyatların ortalama olarak süresi 2-4 saat arasındadır. Hastanın durumuna göre değişmekle birlikte 1 veya 2 gün hastanede tutulduktan sonra taburcu edilir.

Ameliyat sonrası dönemde komplikasyonlar görülür mü?

Karın germe ameliyatları sonrası özellikle sigara içenlerde, diyabetik hastalarda, ek sistemik hastalıkları olanlarda veya çeşitli yara iyileşme problemleri olan hastalarda yara yerinin iyileşmesinde sorunlar ortaya çıkabilir.

Ameliyat sonrası dikkat edilecek noktalar nelerdir?

Ameliyat esnasında içeride kan ve seroma dediğimiz sıvıların birikmesini önlemek için ameliyat sahasına 1 - 4 gün sonra çıkarılacak şekilde drenler konur. İlk birkaç gün ağrı kesicilerle ağrının daha az duyulması sağlanır. Gün geçtikçe ağrılar azalmaya ve hasta kendini daha iyi hissetmeye başlar.

Hastalara özellikle ilk birkaç gün dikiş hattında gerginlik oluşmasın diye öne doğru eğilerek yürümesi, uyku esnasında da arkasına yastık koyacak şekilde uyuması önerilir.

Hasta, ağır bir işte çalışmıyorsa ortalama 1-2 hafta sonra işine döner. Ancak yaklaşık 1-1,5 ay korse kullanması önerilir. 2-3 ay boyunca ise ağır egzersizlerden uzak durmaları tavsiye edilir.

Karındaki şişliklerin tamamen geçip karnın istenen hali alması ortalama 6-12 ay arası sürede gerçekleşir. Karın germe ameliyatından sonra hastaların kilolarına dikkat etmesi ve aşırı kilo alımından kaçınması gerekir.

Çok fazla kilosu olup bu kiloları vermeyi düşünen hastalar fazla kilolarını verdikten sonra ileriki dönemlerde hamile kalmayı planlayan kişiler ise bu ameliyatı doğum sonrasına ertelemelidir.




Liposuction (Yağ Aldırma)

Liposuction, vücudun bazı bölgelerinde fazla olan yağ dokularının vakum yöntemi ile alınıp daha düzgün vücut hatları elde etme yöntemidir. Bu sayede bu inatçı yağ birikimlerinin olduğu bölgelerdeki yağlar alınarak vücuda daha orantılı bir görünüm verilmiş olur. Liposuction bilinenin aksine bir zayıflama ameliyatı değildir, kontur düzeltme ameliyatıdır.

Liposuctionda ameliyat başarısı, hastanın cildinin elastikiyetine, kilosuna ve ameliyattan ne beklediğinin belirlenmesine bağlıdır. Bu ameliyatı mucizevi bir zayıflama yöntemi olarak görmemek gerekir. Yapılan egzersizler ve sıkı diyetlerle vücuttaki yağ hücrelerinin hacminde azalma olurken, yağ hücrelerinin sayısında azalma olmaz. Liposuction ameliyatlarında ise yağ hücrelerinin vücut dışına çıkarılması ile yağ hücrelerinin sayısında azalma olur.

Hangi bölgelere liposuction uygulanır?

Karın, bel, kalça, basen bölgesi, diz, ayak bileği, kollar, meme, yüz, gıdı liposuction ile yağ alınabilen bölgelerdir.

Kimlere liposuction yapılabilir?

Liposuction ameliyatına en uygun olan hasta grubu, ideal kilosuna yakın veya idealden biraz fazla olan, ancak diyetle veya egzersizlerle giderilemeyen vücudun bazı bölgelerinde (Özellikle kalça, basen, karın ve bel bölgeleri gibi) birikmiş yağ toplanması olan hastalardır.

Hastanın sıkı ve elastik bir cilt yapısına sahip olması, sigara içip içmemesi de sonucu etkiler.

Liposuctionda kalıcı sonuç elde edilir mi?

Hasta kilosunu koruduğu takdirde sonuç kalıcıdır. Sonraki dönemlerde kilo alınması durumlarında bu bölgesel fazlalıklar aynı oranda olmayacaktır.

Ameliyat süresi ne kadardır?

Liposuction ameliyatı, ameliyat bölgesi ve yapılan işlemin büyüklüğüne göre 1-3 saat arasında değişir. Yağ alınacak bölgelere göre lokal ya da genel anestezi altında ameliyat gerçekleştirilir.

Ameliyat nasıl yapılır?

Liposuction ameliyatı değişik boyutlarda kanüller kullanılarak vakum cihazlarıyla yapılan ameliyatlardır. Bu kanüllerin girebileceği büyüklükte mm’lik kesiler yapıldığı için herhangi belirgin iz söz konusu değildir.

Lazer liposuction, Vaser liposuction, ultrason yardımlı liposuction, yaş (sıvı vererek) ve kuru liposuction gibi teknikleri mevcuttur. Hastanemizde bu yöntemlerden Vaser Liposuction tercih edilmekte ve hastalarımıza uygulanmaktadır.

Ameliyat sonrası dönemde dikkat edilecek noktalar nelerdir?

Ameliyat sonrasında çok ağrı görülmez. Hafif ağrılar ağrı kesicilerle giderilir. Hastalar genelde aynı gün veya bir gün sonra taburcu edilirler. 2-3 gün içinde işe dönmek mümkündür.

Ameliyattan sonraki dönemde şişlikler ve morluklar olabilir. Genelde 2 haftada düzelir. Ancak ameliyat bölgesindeki tüm şişliklerin inmesi ve bölgenin son şeklini alması yaklaşık 6-12 ay içinde gerçekleşir. Bu sürede masaj uygulaması ve diğer bazı tedaviler destek amaçlı uygulanabilir.

Yapılan ameliyatın etkin sonuç verebilmesi için ameliyattan sonraki 1 aylık dönemde korse kullanılması uygundur.

Ameliyat sonrası dönemde diyete ve egzersize dikkat edilmesi yararlıdır. Aşırı yemeye devam edilirse alınan yerlerde eskisi kadar olmasa da vücudun başka bölgelerinde tekrardan kilo alınabileceğini unutmamak gerekir. Ancak bu kilo alımı durumunda liposuction yapılmış olan bölgelerle yapılmamış olan bölgeler orantılı bir şekilde kilo alır.

Liposuction sonrası görülebilecek komplikasyonlar nelerdir?

Liposuction ameliyatlarında çok nadir de olsa yağ embolisi durumu görülür. Alınan yağın dolaşıma karışması sonucu hayati risk teşkil eden bu durumu önlemek için hastaya ameliyat sonrası erken mobilizasyon önerilir.

Uzun dönem komplikasyonlarından en önemlisi yağ alınan bölgede dalgalanmalar ve göçüklerin olmasıdır. Bu dalgalanma ve göçükler, gereğinden fazla veya düzensiz bir şekilde yağ alınması veya deri elastikiyetinin iyi olmaması sebebiyle ortaya çıkan bir durumdur.



Vajinoplasti (Genital Estetik)

Vajinoplasti; yaş, doğum yapma, jinekolojik müdahaleler gibi nedenlere bağlı olarak vajinada meydana gelen gevşeme ve elastikiyet kaybının giderilmesi için yapılan işleme verilen isimdir. Vajina daraltma, vajen daraltma, vajina düzeltme ameliyatı gibi değişik isimlerle de anılmaktadır.

Vajinoplasti Hangi Amaçla Yapılır?

Vajina sıkılaştırıcı ve daraltıcı işlemler öncelikli olarak gevşemiş ve genişlemiş olan vajinayı sıkılaştırma ve gerginliğini arttırma ihtiyaçları doğrultusunda yapılmaktadır. Vajianın sıkılaşması hem erkek hem de kadınlarda cinsel hazzı olumlu olarak etkilemektedir. Bunun yanı sıra düzgün iyileşmemiş doğum izlerinin giderilmesi ve vajinanın estetik açıdan daha iyi bir görünmesini de sağlayan bir uygulamadır. Vajinoplasti işlemi kadınların kendilerine olan güvenlerini arttırarak, cinsel tatmini kolaylaştırmaktadır. Kişi hiç doğum yapmamış olsa dahi, sık cinsel ilişkiye girmeye bağlı olarak meydana gelen elastikiyet kaybının giderilmesi amacıyla da bu işlem yapılabilir.

Vajinoplasti Nasıl Yapılır?

Vajinoplasti ameliyatında vajina girişi ve vajinal kanalda daraltma yapılmaktadır. Bu ameliyata ek olarak kadın genital bölgesinde, iç dudakların küçültülmesi, dış dudakların dolgunlaştırılması ve mons pubis olarak adlandırılan bölgenin şekillendirilmesi sağlanmaktadır. İşlem genel anestezi ile yapılmakta olup, ameliyat süresi yaklaşık 1 saattir. Genital bölgede gözle görülür bir iz kalmaz. Uzman ve deneyimli kişilerce yapılan vajinoplasti işlemlerinin ağrılı olması söz konusu değildir. Ameliyat yapılan dönemde adet olunmaması sağlıklı olacaktır. Vajinoplasti işlemi yanında labioplasti (iç dudak estetiği) de uygulanabilir.

Labioplasti (İç Dudak Estetiği) Nedir?

Labioplasti, iç dudakların küçültülmesi ve kısaltılması işlemidir. İç dudakların dışarıya sarkması görsel açıdan kadınları rahatsız etmekte ve estetik kaygıların oluşmasına yol açabilmektedir. Bunun yanı sıra iç dudakların sarkık olması cinsel ilişkide ağrıya, aynı zamanda idrar yapmada sorunlara neden olabilmektedir. Labioplasti bu gibi sorunların önlenmesi ve estetik görünümün geri kazanılmasında büyük rol oynar.

Vajinoplasti ameliyatları dış genital bölge estetiği anlamına gelen ‘Labioplasti’ ile birleştirilince her açıdan sağlığa kavuşulmasını sağlamaktadır. Labioplasti’de iç dudaklar küçültülüp şekillendirilebilir ve vajina ameliyatı ile kombine olarak yapılabilir. Büyük olan iç dudaklar nedeniyle sıklıkla idrar yolu enfeksiyonu geçiren, genital hijyenini tam olarak sağlayamayan hem de estetik açıdan iyileşme sağlamayı amaçlayan kadınlar pratik bir yöntemle sağlığını geri kazanabilmektedir.

Ameliyat Sonrası

Vajina estetiği ameliyatı sonrası kişisel hijyene özen gösterilmesi, doktorlarca önerilen bakım ve uygulamaların düzenli olarak yapılması yeterli olacaktır. Hasta 2. günden sonra iş hayatına dönebilir. Yapılan ameliyatın türüne göre cinsel perhiz önerilmektedir. İşlemden 1 gün sonra banyo yapılmasında bir sakınca bulunmamaktadır. Ameliyat ciddi bir ağrıya sebep olmamakla birlikte,birkaç gün ağrı, şişlik ve hafif lekenlenme tarzında kanama olması normaldir. Genital estetik ameliyatı doğuma engel değildir. Ancak normal doğum yapılması durumunda vajina tekrar genişleyecektir.

Yapılan bu ameliyatlar sonrası hastaların ve eşlerinin cinsel yaşamlarında pozitif gelişmeler sağlanabilmektedir ancak insanlarda cinsel istek ve arzuları yöneten pek çok faktör mevcuttur. Vajina daraltma ameliyatı gibi cinsel estetik ameliyatları cinsel isteği düzenlemekten çok ilişkideki cinsel hazzı arttırmayı amaçlamaktadır. Cinsel fonksiyon bozukluklarının psikolojik ve genetik açıdan birçok nedeni olduğundan bu tür ameliyatların tüm cinsellik sorunlarına çözüm olması beklenemez.


Plastik CerrahiGluteal Augmentasyon

Popo Kaldırma (Gluteal Augmentasyon)

Popo kaldırma - dikleştirme operasyonlarında çeşitli teknikler vardır. İşlem esnasında yağ enjeksiyonu, protez, dolgu maddesi enjeksiyonu kullanılabilir. Hacim kaybı olan hastalarda kendi vücudundan oluşturulan doğal protezle de uygulama yapılabilir. Genellikle kalça bölgesinden yağ alınır ve popo bölgesine verilir.

Popo kaldırma, popo dikleştirme ameliyatı lokal veya genel anestezi altında yapılabilir. Ameliyat 2 saat kadar sürmektedir.

Kesi yapılan ameliyatlarda ise popo cerrahi olarak yukarı çekilir ve vücuttan alınarak hazırlanan bir fleb kullanılır. Bu da doğal protez görevini görmektedir. Bu yöntem daha çok ileri yaşlarda olan hastalarda uygulanmaktadır.

Popo Kaldırma Ameliyatı Sonrası

Popo kaldırma ameliyatı (gluteal augmentasyon) sonrasında hasta 2 hafta süre ile özel bir korse giyer. Ameliyattan sonraki 3-4 gün içerisinde hasta normal hayatına dönebilir.

Çok zayıf kişilerde tercih edilen teknik genellikle; göğüs, baldır gibi diğer bölgelerin büyütülmesinde kullanılan protezlerin de popoya uygun olarak küçük bir kesi ile gluteal bölgeye yerleştirilmesidir. Bu işlemden sonra herhangi bir belirgin iz kalmaz. Genel anestezi altında yapılan bu ameliyat ortalama 4 saat sürmektedir. 5-6 gün içinde normal hayata dönülebilir.

Ameliyatın kalıcılığı ancak hastanın aşırı kilo alıp vermesiyle etkilenebilir. Yağ enjeksiyonu ile yapılan bu işlemde kesi izi olmaz.


Ameliyatsız Genital Estetik (Femirenew)

Zamanla, doğum ve yaşlanmayla birlikte gelen hormonal değişiklikler gibi kadın yaşam döngüsünün doğal süreçleri, fizyolojik değişimlerle birlikte istemsiz idrar kaçırma, vajinal gevşeklik, vajinal kuruluk ve tekrarlayan enfeksiyonlar gibi çeşitli sağlık sorunlarına sebebiyet verebilir. Bu hastalık belirtileri kadınların hayat kalitesini olumsuz etkileyebilir ve normal bir yaşam tarzı sürdürmelerine engel olabilir. Yaşam döngünüz hangi aşamada olur olsun Femirenew, kendinize olan güveninizi yeniden kazanmanızda ve özel hayatınızı iyileştirerek eski formuna kavuşmanızda size destek sağlar. Femirenew uygulaması kadın sağlığı ile ilgili çeşitli sorunlara karşılık çabuk, güvenli, oldukça etkili ve minimal seviyede cerrahi müdahale gerektiren çözümler sunan ayakta tedavi esaslı, hastaya zaman kaybı yasatmayan, anestezi gerektirmeyen bir uygulamadır.

Femirenew Teknolojisi Nedir?

Cildimiz gibi vajinal doku da güç ve esnekliği sağlayan kolajen liflerden oluşmaktadır. Femirenew vajinal dokuyu ısıtmak, hali hazırda olan liflerle teması sağlamak ve yeni kolajen oluşumunu harekete geçirmek için çığır açıcı CO2 lazer teknolojisini kullanmaktadır. Bu da vajinal bölgenin tamamında kan dolaşımını normalleştirmekte, kayganlığı, bağışıklık direncini artırmakta ve vajinal duvarların dayanıklılığını ve esnekliğini yeniden kazandırmaktadır.

Femirenew’in Kullanım Alanları Nelerdir?

İdrar Yolu Bölgesi Tedavisi

Stres Üriner Inkontinans (SUI) SUI öksürme, hapşırma, gülme veya sportif aktiviteler gibi karın bölgesindeki baskıyı artıran hareketler sırasında istem dışı idrar kaçırma durumunu ifade eder. Bu duruma, zayıflık gösteren leğen kemiği direncinden kaynaklanan idrar yolu mukavemetindeki azalma sebep olur. Femirenew uygulaması idrar yolunu destekleyen bölgenin tamamını tedavi ederken vajinal duvarların kalınlığını ve leğen kemiği direncini artırır. Tedavi, Stres Üriner Inkontinans (SUI) belirtilerini azaltırken idrar tutma yetisini geri kazandırır.

Vajinal Sıkılaştırma

Zamanla, özellikle de doğum sonrası vajinal dokuda oluşan aşırı genişlemenin sonucunda gevşeklik hissi ve vajinal bölge hassasiyet azalması meydana gelmektedir. Bu da cinsel birleşme sırasında duyulan hazzın azalmasına, yaşam kalitesinin bozulmasına sebep olmaktadır. Femirenew uygulaması vajinal duvarlarda bulunan kolajen yapısına form kazandırır ve yeniden oluşumunu sağlarken aynı zamanda vajinal algı sinirlerinin duyarlılığını, vajinal sıkılığı ve cinsel tatmini artırır.

Vajinal Kuruluk & Tekrarlayan Enfeksiyonlar

Femirenew uygulaması vajinal dokuyu gençleştirerek, yenileyerek ve kayganlığı sağlayarak, vajinal kuruluk ve tekrarlayan enfeksiyonlardan mustarip olan kadınların bu sorunlarının üstesinden gelmelerine yardımcı olur. Tedavi vajinal bölgenin bağışıklık sistemini güçlendirir, enfeksiyonlara karşı daha dirençli hale getirir ve vajinanın normal değerlerde PH seviyesini doğal olarak muhafaza etmesine imkan sağlar.

Genital Bölge Beyazlatma

Kadın dış genital bölgesinin rengi zamanla gebelik, doğum kontrol hapı kullanımı, polikistik over sendromu gibi kistik hastalıklar, hormonal düzensizlikler gibi kadınlık hormonu olan östrojen miktarındaki artışlar ve bazı cilt hastalıkları sonrasında koyulaşabilir. Özellikle doğum sonrasında ve koyu ten rengine sahip olan hastalarda bu koyulaşma daha belirgin olabilmektedir. Hiçbir sebep olmasa dahi genetik yatkınlık ve genital bölgeye uygulanan epilasyonlar sonrasında da koyulaşma ortaya çıkabilir. Epilasyon yöntemlerinin de bir kısmı ciltteki ‘melanin’ pigmentininin üretimini artırmak suretiyle genital bölgenin rengini koyulaştırabilir. İstenmeyen renk değişimi, fiziksel olarak herhangi bir sorun ortaya çıkarmaz ancak eski hallerine dönmek ve genital bölge estetik görüntüsünü sağlamak isteyenler için lazer ile yüz güldürücü sonuçlar almak mümkündür. Fraksiyonel karbondioksit lazer ile soyma işlemi yapılarak genital bölgede rengin açılması sağlanabilir. Kullanılan lazer ışığı sayesinde cildin dermis tabakasında yer alan ve rengin koyulaşmasına neden olan melanin pigmentini üreten ‘melanosit’ hücreleri inaktive edilmektedir. Lazer ile yapılan yüzeysel bir soyma işlemi ile genital bölgenin rengi 2-3 ton kadar açılabilmektedir.

Menapoz Sonrası

Menopoz ile birlikte hormonlarda meydana gelen değişimler vajinal dokunun incelmesine, kurulaşmasına, esnekliğinin azalmasına ve şişkinliğe sebep olur. Femirenew uygulaması vajinal dokuyu yenileyip gençleştirirken vajina duvarlarının kalınlaşmasını ve kayganlığın yeniden kazanılmasını sağlar. Tedavi kaşınma, yanma ve sürtünme gibi rahatsız edici belirtileri de azaltır ve cinsel aktivitenin iyileşmesine yardımcı olur.

Doğum Sonrası Rehabilitasyon

Yaşam döngüsünün çok önemli bir hadisesi olan doğum, kadın bedeninde birçok fizyolojik değişikliğe de sebep olur. Doğum sonrası süreçte vajinal bölgede gerginlik ve kuruluk hissi oluşabilir ve pelvik taban direnci zayıflayabilir. Femirenew, vajinal dokuyu güçlendirerek ve form kazandırarak vajinal bölgenin tamamını iyileştirerek doğum öncesi durumuna yeniden kavuşturur.



Yüz Estetiği

Yüz Germe

İlerleyen yaş, yer çekimi, stres, sigara, içki, kötü beslenme, güneş ışınlarının etkisi v.s gibi nedenlerle yüz bölgesinde sarkmalar, gözaltı torbalanmaları, yüzde derin kırışıklıkları görülür.

İlerleyen yaşlarda yüzdeki yumuşak doku azalır ve yüz kemikleri üzerinden yer çekiminin etkisiyle aşağı doğru sarkar. Bu durumu yüzün cildinin yüze bol gelmeye başlaması olarak nitelendirmek mümkündür. Yüz germe ameliyatlarındaki amaç bu bolluğu ortadan kaldırıp daha gergin ve diri bir cilt meydana getirmektir.

Yüz germe ameliyatı ile yüz derisindeki sarkmış fazlalıklar alınır, deri altındaki ince kas tabakası tekrar şekillendirilip gerilir.

Yaşlı yüz görünümü nasıl anlaşılır?

Yaşlanmanın yüz bölgesinde oluşturduğu değişiklikler şöyledir:


Yüz germe ameliyatları nasıl yapılır?

Yüz germe ameliyatları mevcut problemin olduğu bölgeye göre alın ve kaşları içeren üst yüz bölümü, göz hizası ve çevresini içeren orta yüz bölümü ve ağız, çene ve boyun bölgesini içeren alt yüz bölümü şeklinde de ayrılır. Yüz gençleştirme ameliyatlarında amaç; yüzün değişik bölgelerinde sarkmış ve gevşemiş ciltteki dokuları orijinal yerlerine asmak ve sarkmış derilerin fazlasını atarak deriyi gerginleştirmektir.

Yüz germe ameliyatında izler, şakak bölgesinde saçlı deri içinde, kulak önü ve arkasındaki doğal kıvrımlarda gizlenir. Ameliyat izleri gizlendiği için çok belirgin olmaz.

Yüz germe ameliyatlarına kombine olarak göz kapağı ameliyatları, deri soyma, dolgu - botoks gibi uygulamalar yapmak da başarıyı artırır.

Ameliyat süresi ne kadardır?

Ameliyat genel anestezi altında 2-5 saat sürer. Ancak izole yüz ameliyatı ile beraber alt ve üst göz kapağı estetiği, alın germe, kaş kaldırma gibi girişimler de yapılırsa bu süre uzar.

Ameliyat sonrası dönemde dikkat edilecek noktalar nelerdir?

Ameliyat sonrası hasta bir gece hastanede kalır ve sonrasında taburcu edilir.

Ağrı çok beklenen durum olmamakla birlikte, ağrı kesicilerle geçecek şekilde ağrılar görülebilir. Bazı durumlarda 1-2 gün sonra çıkarılacak şekilde drenler konur. Yüzde şişlikler ve morluklar görülmesi olasıdır. Ancak 1-2 hafta içinde neredeyse tamamen kaybolur. Hasta bu dönemden sonra günlük hayatına döner.

Uygun hastalara yapılan uygun yüz germe ameliyatlarının etki süresi 8-10 yıl kadar devam eder. Ancak yaşlanmanın ameliyattan sonraki dönemde de devam ettiğini akılda tutmakta fayda vardır.



Kulak Estetiği (Otoplasti)

Kulaklardaki estetik problemler sağlık açısından bir sorun yaratmamakla birlikte motivasyon ve özgüven açısından insanların yaşamını ciddi biçimde etkiler. Karşıdan bakıldığında kişinin kulaklarının normalden daha fazla görünmesine sebep olan ve halk arasında "kepçe kulak" olarak adlandırılan bu rahatsız edici durum, kişinin psikolojisine olumsuz şekilde yansır. Kepçe kulaklarda asıl sorun genellikle kulağın normalden daha büyük olması değil, başa paralel olması gereken kıkırdak kısmının dik bir açıda bulunması, kıvrımının neredeyse olmamasıdır. İşte kepçe kulak ameliyatı (otoplasti) genetik nedenlerden kaynaklanan bu sorunun giderilmesi amacıyla kıkırdağın şekillendirilmesi ve geriye doğru yeniden konumlandırılmasını sağlayan cerrahi bir operasyondur. Kulak estetiğini bütüncül bir biçimde sağlamak amacıyla gerçekleştirilen kepçe kulak ameliyatında, kıkırdak olması gerektiği gibi şekillendirilerek en ideal noktaya taşınır. Kulak gelişimi 6 yaşına dek büyük oranda tamamlandığı için diğer estetik operasyonlardan farklı olarak cerrahi müdahale için büyüme çağının bitmesini beklemeye gerek yoktur. Dolayısıyla kepçe kulakları nedeniyle özgüven problemi yaşayan çocuklar okul çağı öncesinde bu ameliyatı olarak doğal görünümlü, estetik kulaklara sahip olabilir. Böylelikle okulda yaşayacakları psikolojik sorunların da önüne geçilmiş olur. İyileşme süresi çok kısa olan kepçe kulak ameliyatı yıllardır tüm dünyada güvenle gerçekleştirilen ve yüz güldürücü sonuçlar veren acısız, kolay, konforlu bir cerrahi işlemdir.

Her yaşta gerçekleştirilebilen, hastanın yaşına ve doktorun görüşüne göre lokal veya genel anestezi altında yapılabilen ve yatış gerektirmeyen kepçe kulak ameliyatı; çok kısa bir sürede tamamlanan, hiçbir riski olmayan, güvenli bir cerrahi operasyondur. Kulak estetiği kişinin dış görünüşünü ve imajını olumlu yönde, bütüncül bir biçimde değiştirir. Kişinin özgüveni ve motivasyonu artar. Bu durum hem iş hem de sosyal ilişkilerine pozitif olarak yansır.

Kulak estetiği ameliyatı nasıl yapılır?

Kulak estetiği ameliyatı, alanında uzman bir plastik cerrah tarafından, tam teşekküllü bir hastanede, ameliyathane koşullarında, kişinin yaşına göre genel veya lokal anestezi altında gerçekleştiriliyor. Ameliyatta öncelikle kulak arkasında küçük bir kesi açılıyor. Buradan girilerek cerrahi ipliklerle kulak kıvrımları oluşturuluyor ve kıkırdak doku şekillendiriliyor. Kıkırdak doku olması gerekenden büyükse fazla olan kısımlar alınıyor. Nihai şekli verildikten sonra kulaklar yine cerrahi ipliklerle geriye doğru çekilerek olması gereken yere taşınıyor ve estetik dikişlerle bu noktaya sabitleniyor. Son olarak bandajlanarak dış etkilere karşı üstü kapatılıyor.

Kepçe kulak ameliyatı yaklaşık 1-1,5 saat içinde tamamlanıyor. Ameliyat sonrasında kişi hemen aynı gün taburcu ediliyor. Ameliyattan 3-4 gün sonra bandajlar çıkarılıyor; eriyen dikiş kullanıldığı için dikişlerin alınmasına gerek kalmıyor. Kişi bandajlar alındıktan sonra sosyal yaşamına ve eğer ağır bir işte çalışmıyorsa çalışma hayatına rahatlıkla dönebiliyor. Her cerrahi operasyonda olduğu gibi kulak estetiği ameliyatında da belli belirsiz çok hafif bir iz kalıyor. Ancak bu iz kulak arkasındaki doğal kıvrımda kaldığı için insanlar tarafından hiç fark edilmiyor.

Kulak estetiği ameliyatı sonrasında nelere dikkat edilmesi gerekiyor?

Ameliyat sonrasındaki ilk birkaç gün hafif de olsa ağrı hissedildiği için bu dönemde olabildiğince dinlenilmesi tavsiye ediliyor. Ağrı kesicilerle sürecin daha konforlu geçirilmesi sağlanıyor. Kepçe kulak ameliyatı sonrasındaki 1 hafta boyunca olası enfeksiyon risklerine karşı antibiyotik kullanılması gerekiyor. Ameliyattan 3-4 gün sonra kulak üzerindeki bandajlar çıkarılıyor. Kişi bandajlar alındıktan sonra rahatça yıkanabiliyor. Kulaklardaki ödem yaklaşık 1 hafta 10 gün içinde oldukça azalıyor. Bandajlar çıkarıldıktan sonra kıkırdağın sabitlenmesi için 2 hafta boyunca tenis bandı denilen bir saç bandı takılması gerekiyor. Sonrasında ise bant yalnızca geceleri takılıyor. Kulakları sabitleyen bu bant ne kadar uzun süre takılırsa kulak estetiği ameliyatı da o kadar başarılı sonuçlar veriyor. Genellikle ameliyattan sonra 1 ay süresince geceleri bu bandın takılması öneriliyor. Tüm bu süreç boyunca kulağın şeklini bozacak, travma yaratacak çarpma, üzerine veya ters yatma, bastırma vb. hareketlerden kaçınılması gerekiyor.

Kimler kulak estetiği ameliyatı yaptırabilir?

Kulaklarının şeklinden ve görünümünden rahatsızlık duyan herkes (18 yaşından küçük olanlar ebeveynlerinin izniyle) kulak estetiği ameliyatı olabiliyor.

Dudak Estetiği

Bazı kişilerde dudak yapısı ince olabilir ya da yaşlanma ile birlikte dudaktaki yağ dokusu miktarının azalması ile dudak kalınlığında azalma oluşabilmektedir. Dudak kalınlaştırma amacıyla kişideki probleme ve yaşa bağlı değişmek üzere yapılabilecek birçok girişim mevcuttur.


Dolgu maddesi olarak otojen (kişinin kendisinden alınan) dolgu maddeleri ya da yabancı maddeler kullanılabilir. Otojen maddelerden dermis greftleri, fasia greftleri ve yağ greftleri dudak kalınlaştırma amacıyla uygulanabilmektedir. Yağ greftleri belli bir süre sonra büyük oranda erimeye uğradığından kalıcılığı kısıtlıdır. Dermis ve fasia greftleri daha az erime gösteren ve kalıcılığı daha uzun olan dokulardır. Bu dokuların dudak içine yerleştirilmesi ile dudak hacmi artırılmış, dolayısıyla dudak kalınlaştırılması sağlanmış olur.

Bu işlemler lokal anestezi altında kolaylıkla gerçekleştirilebilen uygulamalardır. Şişlikler genellikle 7–10 gün içerisinde kaybolmaktadır.

Dudak kalınlaştırmak amacıyla kullanılan, cilt altına ve mukoza altına enjekte edilen ve vücutta mevcut bir madde olan hyaluronik ile dudağın kalınlaştırılması ameliyatsız bir yöntemdir. Son yıllarda geliştirilen ve kliniğimizde uyguladığımız daha uzun etkili dolgu maddelerinden biri de kalsiyum hidroksiapetit adlı maddenin enjeksiyon formudur. Bu madde 7 yıla kadar bir süre kalıcılığını devam ettirmektedir.

Dudak İnceltme

Aşırı kalın dudakların küçültülmesi işlemidir. Kalın olan dudağın mukozasından (kırmızı renkli kısım) elips şeklindeki bir parça altındaki yağ dokularıyla birlikte çıkartılır ve uygun bir teknikle dikilir. Bu işlem lokal anestezi ile yapılır. Oluşan şişlik ve morluklar birkaç gün içinde kaybolur. Mukozada yapılan dikişlerin izleri görünür olmadığından ameliyat sonrası herhangi bir iz problemi oluşmamaktadır.

Alın Germe - Kaş Kaldırma

Yaşlanma, stres, genetik, beslenme alışkanlıkları ve yer çekiminin de etkisiyle alında derin kırışıklıklar, kaşlarda düşüklük ve kaş aralarında çizgilenmeler –çatık kaş – görülebilir. Bu durum kişilerin yorgun, üzgün ve kızgın ifadeli görünmesine sebep olur.

Alın germe ve kaş kaldırma, yüzün üst bölümünü gençleştirmek, alındaki çizgilenmeler, kaş arasındaki kırışıklıkları düzeltmek, yaşlanmayla düşen kaşları kaldırmak için yapılan estetik cerrahi uygulamalarındandır.

Ameliyat Nasıl Yapılır?

Ameliyat 2 farklı teknik ile uygulanır:

1. Açık cerrahi

Açık cerrahi ile yapılan alın germe ameliyatında saçlı deriden yapılan kesi ile alın bölgesi serbestleştirilerek alttaki kaslara müdahale edilir. Daha sonra fazla deri çıkarılıp gerginlik sağlanır.

2. Endoskopik yöntemler

Saçlı deriden birkaç küçük kesi ile uygulanır. Germe ve kasları temizleme işlemleri hep içeriden yapılır.

Ameliyat, genel anestezi altında 2-3 saat kadar sürer. Alın bölgesine bir gün sonra çıkaracak şekilde drenler yerleştirilir.

Ameliyat sonrası dikkat edilecek noktalar nelerdir?

İlk birkaç gün ağrı görülse de ağrı kesicilerle azaltılır. Hasta, genellikle bir gün hastanede yattıktan sonra taburcu edilir. Alın bölgesi ve göz çevresinde yaklaşık 3-5 gün sonra geçecek şekilde şişlikler görülebilir. Ameliyat sonrası şişlikleri azaltmak için bandaj kullanılıp, baş yüksekte tutulup, soğuk kompresler uygulanır. Yaklaşık 10 gün sonra dikişler alınır.


Göz Kapağı Estetiği (Blefaroplasti)

Sağlıklı bir göz ve göz çevresi kişiyi genç, dinamik ve canlı gösteren bölgelerdir. Göz kapağına yönelik şikayetlerin başında üst göz kapağındaki deri fazlalığı ve yağlanmalar, alt göz kapağında torbalanmalar, çukurluklar ve çizgiler gelir. Bu şikayetleri yaşayan kişilerde yorgun, yaşlı, üzgün, dinlenmemiş bir yüz ifadesi oluşur. Bu nedenle çevresindeki insanların sorularına maruz kalabilir ve kişinin özgüveni ile sosyal yaşantısı etkilenebilir. Göz kapağı ameliyatları ile bu sorunlar giderilip kişinin enerjik ve özgüvenli olması sağlanır.

Göz kapağı ameliyatları nasıl yapılır?

Blefaroplasti olarak da tanımlanan göz kapağı ameliyatları üst ve alt göz kapağı ameliyatları ayrı ayrı yapılabildiği gibi kaş kaldırma, alın germe ve orta yüz gençleştirme müdahaleleriyle birlikte yapılması da tercih edilebilir. Bununla birlikte göz kapağı çevresine yönelik botoks ve dolgu uygulamalarının da bu ameliyatlara ilave olarak uygulanması mümkündür.

Göz kapağı ameliyatları genel anestezi ile yapılabileceği gibi lokal anestezi ile de gerçekleştirilir.

Estetik göz kapağı ameliyatları üst ve alt göz kapağı ameliyatı olmak üzere 2’ye ayrılır:

1. Estetik üst göz kapağı ameliyatları

Estetik üst göz kapağı ameliyatında üst göz kapağındaki fazla ciltle birlikte, yağ torbalanmalarını da almak mümkündür.

2. Estetik alt göz kapağı ameliyatları

Estetik alt göz kapağı ameliyatında ise ciltteki fazlalık ve yağ torbacıkları alınır. Ancak torbalanmalarla birlikte ilave çukurlanmalar olduğunda yağ torbacıkları bir miktar alınır. Kalanı da bu çukurlanmaları doldurmak için kullanılır. Böylelikle torbalanmalarla beraber çukurlanma da düzeltilmiş olur.

Ameliyat süresi

Başka bir estetik müdahale olmaksızın sadece blefaroplasti yapıldığında alt ve üst göz kapakları için ameliyat 2-3 saat sürer.

Ameliyat sonrası dönem

Ameliyattan sonra aynı gün ağrı kesicilerle geçen ağrının dışında çok ağrı beklenmez. Hasta aynı gün veya bir gece kaldıktan sonra taburcu edilir.

Göz kapakları ve göz çevresinde genelde 1-2 hafta içerisinde geçecek şekilde şişlik ve morluklar görülür. 5-7 gün sonra dikişler alınır. Hasta genellikle birkaç gün sonra işine ve günlük hayatına geri döner.

Üst göz kapağında üst kapak katlantısı içerisinde, alt göz kapağında ise kirpik diplerinde olacak şekilde kesi yerleri olur. Ancak uzun vadede rahatsız eden bir ize neden olmaz.